Trafikte Alkollü olarak araç kullanmaktan dolayı ehliyetine el konulan sürücüler, Sürücü belgesine el koyan trafik birimine veya en yakın trafik Denetleme Şube Müdürlüğü’ne alıkoyma süresinin bitiminde dilekçe ve gerekli evraklar ile başvurarak sürücü belgelerini herhangi bir cezai işlem yoksa geri alabilirler.

Ülkemizde Meydana gelen trafik kazalarının en başlıca sebeplerinden birisi olan alkollü araç kullanma yapılan kazalar incelendiğinde sürücülerin bir anlık dikkatsizlikleri sonucu veya sorumsuzlukları sonucu meydana geldiği görülmektedir. Bu nedenle, alkol almış kişinin de dikkati tamamen dağılmaktadır.

Güvenli alkol limiti yoktur en doğrusu, hiç alkol almadan araç kullanmaktır.

Alkollü araç kullanma bilimsel araştırmalarda sürücünün reflekslerini düşürdüğü ve alkolün hiç bir seviyesinin sürücülük için güvenli olmadığı sonucuna varmıştır. dünyanın tüm ülkelerinin yasal alkol limitini belirlerken konuyu tıbbi, psikolojik ve sosyal yönüyle değerlendirerek bir karara varmakta, belli bir riski kabul ederek bu limitleri belirlemektedirler.

1900’lü yıllarda oluşan araç trafiğiyle birlikte oluşan olumluz kazaların yüzde 70’lik kısmının alkollü araç kullanmadan dolayı kaynaklandığı tespit edilmiştir, alkollü sürücülük için de önlem alma ihtiyacı hissedilmiştir. Başlangıçta bu sınırın ne olması gerektiği ve nasıl ölçüleceği konusunda sorunlar yaşanmışsa da dünyada özellikle konuyu inceleyen bilimsel çevrelerin görüşü her zaman kan-alkol sınırının daha da aşağıya çekilmesi yönünde olmuştur. Bir başka deyişle yasal limitin altında olmanın sadece trafik cezasını engellediği, ancak can güvenliğini garantilemediği kabul edilmektedir.

Alkolün yaş, cinsiyet ve deneyime bağlı etkileri insandan insana farklılık göstermektedir fakat büyük farklar olmadığından her sürücü için yasak ve cezai işlem şartları konulmuştur. . Bununla birlikte genel olarak araştırmalar 0.2 promil düzeyinden itibaren alkol düzeyi arttıkça sürücülük üzerinde olumsuz etkilerinin de arttığı yönünde birleşmektedir. Bu sınır kimi ülkeler tarafından kabul edilmiş bulunmaktadır.

TÜRKİYEDE YASAL ALKOL SINIRI VE PROMİL HESAPLAMASI

Hususi araç sürücüleri için verilen sınır ülkemizde ticari araç veya kamu hizmetinde çalışan sürücülerin alkollü olarak trafiğe çıkmaları tamamen yasaklanmıştır, diğer sürücüler içinse yasal sınır olarak bir litre kanda yarım gram alkole eşit olan, 0.50 Promil belirlenmiştir. Bu halk arasında yanlış bir biçimde “yüzde elli alkollü olmak” diye ifade edilmekte, hatta bunun mümkün olduğu sanılmaktadır. Bu tümüyle yanlış bir bilgidir. Bu yanlışlık genellikle promil değerinin nasıl hesaplandığının iyi bilinmemesinden kaynaklanmaktadır.

Promil hesabında alkolün gram olarak ağırlığı, kanın ise hacmi göz önünde bulundurularak dikkate alınır ve oran belirlenir. Örnek olarak hesaplamak gerekirse 0.50 promil  100 mililitre kanda 50 miligram alkol bulunduğunu gösterir ve buradan gidilerek, 50:100=0.50 promil kabul edilir. Ağırlığı hacme oranlamak matematiksel olarak çok mantıklı değilse de, karmaşık ve çok küçük sayılarla uğraşmak zorunda bırakmadığı için tercih edilen bir ifade biçimidir. Eğer hacim oranları dikkate alınacak olursa, 0.50 promilin gerçekte kanda %0.025 oranında alkole eşit olduğu (on binde 2.5 !) görülür. İnsan vücudunda yüzde elli alkol oranı bir yana, %0.5 oranında alkole bile (binde 5 ya da bir litre kanda 4 gram alkol bulunması) tolerans göstermekte çok zorlanır, hatta bu düzeydeki kan-alkol oranı pek çok kişide ölüme yol açar.